Kitlelere Çalmak Heyecan Verici!
● яσ¢κeя τeam ● :: RØCK :: Duman
1 sayfadaki 1 sayfası
Kitlelere Çalmak Heyecan Verici!
''Kitlelere Çalmak Heyecan Verici''
Nasıl bir süreç bu? Herkes kendi çalışıp sonra bir araya mı getiriyor ortaya çıkanları?
Ari Barokas: Evet, hepsine bakılıyor, üstüne yoğunlaşılacak şarkılara karar veriliyor.
Tercih ettiğiniz bir konser mekanı var mı?
Batuhan Mutlugil: Her yerin kendine göre bir güzelliği var. Mojo'nun yeri tabii çok ayrı.
Ama kapalı konserler, yani bar tarzı yerlerde seyirciyle daha yakın, bire bir ilişki
kurulabiliyor. Daha sıcak bir ortam oluyor. Üniversiteler biraz daha farklı. Geniş kitlelere
çalmak heyecanlı oluyor.
Bu konser yoğunluğu içinde de yeni besteler üretmeye devam ediyor musunuz?
Kaan Tangöze: Tabii o her zaman süregelen bir durum zaten. Herkes evinde çalışır,
parçalarına bakar eder.
Batuhan M.: Son gittiğimiz beş şehirdeki konserlere değinmekte fayda var. Eskişehir,
Kütahya, İzmir, Antalya, Ankara'da üniversitelerde çaldık. Hepsi birbirinden güzeldi.
Çok büyük kalabalıklara çaldık.
Daha önceki yıllara kıyasla artış var mı izleyici sayısında?
Batuhan M.: Eskiden de böyleydi. Ama bu kez 15, 20 bin kişilere çaldık mesela
Antalya'da. Ankara Gazi Üniversitesi'nde 16 bin kişi vardı. Eskişehir'de insanlar spor
salonuna sığmadığı için dışarıya barkovizyon kondu, oradan izlediler. 4 bin kişi içeride,
bir o kadar da dışarıda vardı.
Ari B.: Dumlupınar'daki konserde sıfır dereceydi hava. 8 bin kişi izlemiş orada da bizi.
Kaan T.: Her şey yolunda aslında. Üçüncü albümü yaptık. Sağlam bir dinleyici kitlemiz
var, hiçbir konserde bizi yalnız bırakmıyorlar.
Bienal kapsamında bir performansınız da oldu, 5 no'lu antrepoda...
Kaan T.: Roll dergisi bizden rica etti, seve seve kabul ettik. Orada akustik çaldık.
Peki bienali gezebildiniz mi?
Kaan T.: Orada ayaküstü bir dolaştık. Çok beğendim..
Albüm çıkalı üç ay oldu ama "Seni Kendime Sakladım"ın klibi daha yeni dönmeye
başladı. Yapım aşamasında siz de katkıda bulundunuz mu klibe?
Ari B.: Performans klibi yapalım istemiştik her zaman olduğu gibi.
Batuhan M.: Klip zaten başlı başına bir olay olduğu için bilmediğimiz konulara
karışmıyoruz.
Kaan T.: Klip reklam filmi gibi geliyor bize. Albümün tanıtımı için faydalı bir unsur. İngiliz
bir yönetmen ve Fransız bir görüntü yönetmeni ellerinden geleni yaptılar. Biz de
seyrediyoruz rastladıkça.
Sizi tanıyan biri miydi?
Kaan T.: Hayır ama sonra tanıdı, dinledi, beğendi. Öyle sırf profesyonel açıdan girmedi
adam.
En beğendiğiniz klibiniz hangisi?
Ari B.: Çok emek harcandığı için isim vermemiz ayıp olur. Klipler fotoğraf albümleri gibi.
Onları izleyip eski dönemleri hatırlıyoruz.
Bir de meşhur çizgi filmli klibiniz var, "Belki Alışman Lazım"a yapılan. Onun yeri de mi
ayrı değil?
Batuhan M.: O klibi Eskişehir Üniversitesi'nden bir arkadaş bitirme ödevi olarak yaptı.
"Seni Kendime Sakladım" şarkısı melodi olarak "Eski Köprünün Altında"ya
benzetiliyor. Bunu özellikle mi yaptınız?
Ari B.: Bu albüm çıktıktan sonra geldi bizim de kulağımıza ama özellikle yapmadık. Bu
sonuç olarak beynin ürettiği, komşu fikirler. Biz hiç benzetmedik ki zaten. Başkaları
söyleyince, "Olabilir, sanki belki" dedik. Ama altyapısına, hızına bakınca çok da
benzemiyor.
Batuhan M.: Benzetmeleri çok güzel bence.
Sıradan bir gününüz nasıl geçiyor?
Kaan T.: Gününe göre değişiyor.
Ari B.: Evde, gitar çalarak ve maçları seyrederek geçiyor. Maç yoksa da maç yaparak...
Batuhan M.: Turnelerde de çok sık PlayStation oynuyoruz.
Hep bir arada mısınız?
Batuhan M.: Dönem dönem değişiyor. Konserlerde hep bir aradayız, sonra birkaç gün
ayrılıyoruz.
Sıkılmıyor musunuz birbirinizden hiç?
Batuhan M.: Müzik gibi uğraşlar olunca sıkılınmıyor ama uzun bir turneden sonra
birbirimizi özlemek için bir süre ayrı kalıyoruz.
Müzik dışında tutkuyla bağlı olduğunuz ne var? Futbol mu?
Kaan T.: Müzik çoğu vaktimizi alıyor aslında. Onun dışında da geyik yapıyoruz.
Konser verdiğiniz mekanlar dışında geceleri gitmekten hoşlandığınız yerler var mı?
Kaan T.: Ben pek çıkmam.
Ari B.: Arada sırada Mojo'ya takılıyoruz.
Cep telefonu kullanmıyorsunuz diye biliyorum...
Batuhan M.: Ben kullanıyorum.
Siz kimleri seviyor, dinliyorsunuz?
Kaan T.: Esas sevdiklerimiz klasik rock diye nitelendirdiğimiz babalar. Led Zeppelin,
Beatles, Who, Neil Young, Jimi Hendrix. 80'lerden Metallica, Guns N'Roses, Police. 90
döneminden Pearl Jam, Nirvana, Soundgarden. 2000'li yıllarsa boşluk.
Neden?
Kaan T.: Pek bir hareket yok gibi. Eski babalar devam ediyor yani. Yerlilerden Erkin
Koray, Orhan Gencebay, Özdemir Erdoğan, Erkan Oğur'u dinliyoruz.
Sık kitap okur musunuz?
Kaan T.: Okuruz. En son Chuck Palahniuk'un "Gösteri Peygamberi" diye bir kitabı geçti
elime. Onu okuyorum bu aralar.
Ari B.: Nietzsche'yi ve Sunay Akın'ı çok severim.
Batuhan M.: Atttilâ İlhan'ı seviyoruz. Yaşar Kemal'i de. En son Kafka'nın
"Dönüşüm"ünü okudum. "İnce Memed"i okudum bir daha.
DUMAN
Nasıl bir süreç bu? Herkes kendi çalışıp sonra bir araya mı getiriyor ortaya çıkanları?
Ari Barokas: Evet, hepsine bakılıyor, üstüne yoğunlaşılacak şarkılara karar veriliyor.
Tercih ettiğiniz bir konser mekanı var mı?
Batuhan Mutlugil: Her yerin kendine göre bir güzelliği var. Mojo'nun yeri tabii çok ayrı.
Ama kapalı konserler, yani bar tarzı yerlerde seyirciyle daha yakın, bire bir ilişki
kurulabiliyor. Daha sıcak bir ortam oluyor. Üniversiteler biraz daha farklı. Geniş kitlelere
çalmak heyecanlı oluyor.
Bu konser yoğunluğu içinde de yeni besteler üretmeye devam ediyor musunuz?
Kaan Tangöze: Tabii o her zaman süregelen bir durum zaten. Herkes evinde çalışır,
parçalarına bakar eder.
Batuhan M.: Son gittiğimiz beş şehirdeki konserlere değinmekte fayda var. Eskişehir,
Kütahya, İzmir, Antalya, Ankara'da üniversitelerde çaldık. Hepsi birbirinden güzeldi.
Çok büyük kalabalıklara çaldık.
Daha önceki yıllara kıyasla artış var mı izleyici sayısında?
Batuhan M.: Eskiden de böyleydi. Ama bu kez 15, 20 bin kişilere çaldık mesela
Antalya'da. Ankara Gazi Üniversitesi'nde 16 bin kişi vardı. Eskişehir'de insanlar spor
salonuna sığmadığı için dışarıya barkovizyon kondu, oradan izlediler. 4 bin kişi içeride,
bir o kadar da dışarıda vardı.
Ari B.: Dumlupınar'daki konserde sıfır dereceydi hava. 8 bin kişi izlemiş orada da bizi.
Kaan T.: Her şey yolunda aslında. Üçüncü albümü yaptık. Sağlam bir dinleyici kitlemiz
var, hiçbir konserde bizi yalnız bırakmıyorlar.
Bienal kapsamında bir performansınız da oldu, 5 no'lu antrepoda...
Kaan T.: Roll dergisi bizden rica etti, seve seve kabul ettik. Orada akustik çaldık.
Peki bienali gezebildiniz mi?
Kaan T.: Orada ayaküstü bir dolaştık. Çok beğendim..
Albüm çıkalı üç ay oldu ama "Seni Kendime Sakladım"ın klibi daha yeni dönmeye
başladı. Yapım aşamasında siz de katkıda bulundunuz mu klibe?
Ari B.: Performans klibi yapalım istemiştik her zaman olduğu gibi.
Batuhan M.: Klip zaten başlı başına bir olay olduğu için bilmediğimiz konulara
karışmıyoruz.
Kaan T.: Klip reklam filmi gibi geliyor bize. Albümün tanıtımı için faydalı bir unsur. İngiliz
bir yönetmen ve Fransız bir görüntü yönetmeni ellerinden geleni yaptılar. Biz de
seyrediyoruz rastladıkça.
Sizi tanıyan biri miydi?
Kaan T.: Hayır ama sonra tanıdı, dinledi, beğendi. Öyle sırf profesyonel açıdan girmedi
adam.
En beğendiğiniz klibiniz hangisi?
Ari B.: Çok emek harcandığı için isim vermemiz ayıp olur. Klipler fotoğraf albümleri gibi.
Onları izleyip eski dönemleri hatırlıyoruz.
Bir de meşhur çizgi filmli klibiniz var, "Belki Alışman Lazım"a yapılan. Onun yeri de mi
ayrı değil?
Batuhan M.: O klibi Eskişehir Üniversitesi'nden bir arkadaş bitirme ödevi olarak yaptı.
"Seni Kendime Sakladım" şarkısı melodi olarak "Eski Köprünün Altında"ya
benzetiliyor. Bunu özellikle mi yaptınız?
Ari B.: Bu albüm çıktıktan sonra geldi bizim de kulağımıza ama özellikle yapmadık. Bu
sonuç olarak beynin ürettiği, komşu fikirler. Biz hiç benzetmedik ki zaten. Başkaları
söyleyince, "Olabilir, sanki belki" dedik. Ama altyapısına, hızına bakınca çok da
benzemiyor.
Batuhan M.: Benzetmeleri çok güzel bence.
Sıradan bir gününüz nasıl geçiyor?
Kaan T.: Gününe göre değişiyor.
Ari B.: Evde, gitar çalarak ve maçları seyrederek geçiyor. Maç yoksa da maç yaparak...
Batuhan M.: Turnelerde de çok sık PlayStation oynuyoruz.
Hep bir arada mısınız?
Batuhan M.: Dönem dönem değişiyor. Konserlerde hep bir aradayız, sonra birkaç gün
ayrılıyoruz.
Sıkılmıyor musunuz birbirinizden hiç?
Batuhan M.: Müzik gibi uğraşlar olunca sıkılınmıyor ama uzun bir turneden sonra
birbirimizi özlemek için bir süre ayrı kalıyoruz.
Müzik dışında tutkuyla bağlı olduğunuz ne var? Futbol mu?
Kaan T.: Müzik çoğu vaktimizi alıyor aslında. Onun dışında da geyik yapıyoruz.
Konser verdiğiniz mekanlar dışında geceleri gitmekten hoşlandığınız yerler var mı?
Kaan T.: Ben pek çıkmam.
Ari B.: Arada sırada Mojo'ya takılıyoruz.
Cep telefonu kullanmıyorsunuz diye biliyorum...
Batuhan M.: Ben kullanıyorum.
Siz kimleri seviyor, dinliyorsunuz?
Kaan T.: Esas sevdiklerimiz klasik rock diye nitelendirdiğimiz babalar. Led Zeppelin,
Beatles, Who, Neil Young, Jimi Hendrix. 80'lerden Metallica, Guns N'Roses, Police. 90
döneminden Pearl Jam, Nirvana, Soundgarden. 2000'li yıllarsa boşluk.
Neden?
Kaan T.: Pek bir hareket yok gibi. Eski babalar devam ediyor yani. Yerlilerden Erkin
Koray, Orhan Gencebay, Özdemir Erdoğan, Erkan Oğur'u dinliyoruz.
Sık kitap okur musunuz?
Kaan T.: Okuruz. En son Chuck Palahniuk'un "Gösteri Peygamberi" diye bir kitabı geçti
elime. Onu okuyorum bu aralar.
Ari B.: Nietzsche'yi ve Sunay Akın'ı çok severim.
Batuhan M.: Atttilâ İlhan'ı seviyoruz. Yaşar Kemal'i de. En son Kafka'nın
"Dönüşüm"ünü okudum. "İnce Memed"i okudum bir daha.
DUMAN
Chaz- !! Broken !!
-
Mesaj Sayısı : 4543
Yaş : 28
Uyarı :
Aktiflik Puanı :
Ruh Hali :
Reputation : 1150
Points : 2147629787
Kayıt tarihi : 14/03/08
● яσ¢κeя τeam ● :: RØCK :: Duman
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz