Epica ile Sohbet

tarafından **Chaz** Salı Nis. 14, 2009 10:05 am

Epica Türkiye: Öncelikle, bizimle müziğinizi paylaştığınız ve canlı
dinleme şansı verdiğiniz için teşekkür ederiz. Ve tabi ki, röportajı
kabul ettiğiniz için.

Ad: Sorun değil! =)

Epica Türkiye: Bu Türkiye’ye ikinci gelişiniz. Gezmeye zamanınız oldu mu?

Ad: Hayır bu sefer değil. Dün gece geldik. Bu sabah kahvaltı yaptık
ve buraya soundcheck yapmaya geldik. Bu yüzden bu sefer gezmeye
vaktimiz olmadı. Daha önce burada gezme şansımız olmuştu. Bir gün
boştuk. Bazı yerleri gördük.

Epica Türkiye: Sevdiniz mi?

Ad: Evet, güzel bir ülke, güzel bir şehir.

Epica Türkiye: Son albümünüzde “The Fallacy” adında bir şarkı var.
Buna benzer daha fazla şarkı duyacak mıyız? Çünkü bu şarkı Epica’nın
alışılmış tarzının dışında.

Mark: O şarkı bir film için yazılmıştı ve onların bazı belli
düşünceleri vardı. Bu yüzden şarkıyı onların düşüncelerine ve
arzularına göre yazdık. Bu yüzden şarkı böyle bir sounda sahip. Yeni
albümümüz gibi değil =)

Epica Türkiye: Consign To Oblivion albümünde, The Phantom Agony’den
daha az brutal vokal duyuyoruz. Yeni albümde daha az Mark ve daha fazla
Simone mu duyacağız?

Mark: Yeni albümde daha fazla brutal vokal olacak yine.

Epica Türkiye: Yeni albümü ne zaman dinleyebileceğiz? Ne zaman
stüdyoya gireceksiniz ve bize yeni albüm hakkında bazı ipuçları
verebilir misiniz?

Mark: =) Kasımda, aralıkta ve ocakta stüdyoya gireceğiz. Bu yıl ve
ocak önümüzdeki yıl =). Çoğu şarkı zaten yazıldı. Bir konsept albüm
olacak, güzel bir hikaye anlatacak ve önceki albümlerden daha sesli
olacak. Consign To Oblivion’dan daha uzun şarkılar ve daha fazla brutal
vokal.

Epica Türkiye: The Phantom Agony ve Consign To Oblivion arasındaki farklar nelerdir? Hangisini daha çok seviyorsunuz?

Ad: Bunu söylemek çok zor. İkisini de seviyorum tabi ki. Fark?
İkinci albüm biraz daha organik ve daha canlı. En sevdiğim? En sevdiğim
şarkı Consign To Oblivion ve bu yüzden Consign To Oblivion için en
sevdiğim albüm diyebilirim.

Epica Türkiye: Bu şarkıyı canlı çalmak zor mu?

Ad: Ah evet, çalmak zor. =) Ah, evet lanet olası bir şey. =)

Epica Türkiye: İlk albümünüz çıktığında neler hissettiniz? Bütün dünyada bu kadar başarı getireceğini düşünüyor muydunuz?

Mark: Büyük umutlarımız olmadı. Çok çalıştk ve ne yapabileceğimize
baktık. Bütün dünyada güzel hayranlarımız oldu ve beklediğimizden
fazlasını aldık.

Epica Türkiye: Bu albümleri yaparken kimlerden ilham aldınız?

Mark: Film müziklerini çok dinliyorum, Hans Zimmer özellikle.

Epica Türkiye: Nightwish’ten Tuomas gibi.

Mark: Evet, o da Hans Zimmer’ı dinliyor ve yakın bir zamanda onlarla görüşmüştük.

Ad: Son DVD’leri End Of An Era’da bizim kullandığımız intro ve outroyu kullandılar.

Epica Türkiye: Biz DVD’yi alamıyoruz, çünkü Türkiye’de çıkmıyor.

Ad: Ah! Bizim kullandığımız outroyu kullandılar.

Mark: Tesadüfi bir şekilde, aynı tad aslında film müzikleri. Ve bu
yüzden Nightwish ve Epica film müzikleri tadında müzik yapıyor ve epik
öğeler içeren soundumuz var. Bunun nedeni de fil müziklerini çok
sevmemiz. Bu çok büyük bir ilham kaynağı. Ve metal müziği de seviyorum.
Bana hep büyüyünce metal müziği sevmeyeceğimi söylerlerdi, ama bu doğru
değil. =)

Ad: Çoktan 31 yaşına girdi!

Mark: Hayır, daha değil! =) Hep şaka yapıyor çünkü gruptaki en yaşlı eleman o =)

Epica Türkiye: Böyle güzel şarkılar yapmak nasıl bir duygu? Başarı sizi bir insan olarak değiştirdi mi?

Mark: Hayır, öyle düşünmüyorum. (Biz de öyle düşünmüyoruz =)) Ayrıca o kadar ünlü olduğumuzu da düşünmüyorum.

Epica Türkiye: Ama aslında öylesiniz, bütün dünyada ünlüsünüz.

Mark: Bilindiğimizi biliyorum ama Metallica kadar da ünlü değiliz, onlar büyük bir grup.

Epica Türkiye: Ama onlar Amerika’dan, siz Avrupa çıkışlısınız. Bu bizce biraz olayı değiştiriyor.

Mark: Evet, olabilir..

Epica Türkiye: Ve grup arkadaşları olarak birbirinize ailelerinizden daha yakınsınız. Doğru mu?

Mark: Hayır, ailemle hala yakınım. Ama turnedeyken, grupla ailenizden daha yakın oluyorsunuz. Ama hala ailemle yakınım.

Epica Türkiye: Müziğinizde çok fazla orkestral öğeler
kullanıyorsunuz. Gelecekte, Epica’yı bir orkestrayla çalarken
görebilecek miyiz? Metallica, After Forever gibi..

Ad: Yaptık aslında! Yeni DVD’mizde olacak.

Mark: Büyük bir orkesrayla çaldık. “We will take you with us”da
küçük bir orkestra vardı. Aslında, yaylılar sadece. Bu sefer büyük bir
orkestrayla çaldık, 60 kişilik.

Ad: Ve büyük bir koro.

Epica Türkiye: Bu soru belki biraz kişisel olacak ama, After
Forever’dan ayrıldıktan sonra grubun tarzı değişti. Bunun hakkında ne
düşünüyorsunuz ve After Forever’ın elemanlarıyla görüşüyor musunuz?

Mark: Ayrılmamdan sonra aramızda pek iletişim kalmadı. Ama yıllar
geçtikçe tekrar konuşmaya başladık. Aynı yerde yaşıyoruz. Muhabbet
ediyoruz. Ve hala yaptıkları şeyleri beğeniyorum. Son albümleri
Remagine, çok sevdim. Hala iyi bir grup olduklarını düşünüyorum ama şu
anda Epica’yla beraberim ve Epica’yla neler yapabileceğimizi göreceğiz.

Epica Türkiye: Daha önce buraya bir festival için gelmiştiniz, ama
şimdi sadece Epica fanları için çalacaksınız. Bizden ne bekliyorsunuz?
Ve biz sizden ne beklemeliyiz?

Ad: Bu sefer daha heyecanlıyız çünkü bizim için daha falza insan
burada. Aslında, sizin bizim için neler yapacağınızı göreceğiz
çocuklar. =) Daha gürültülü bir performans bekleyin.

Epica Türkiye: Söz veriyoruz yarın ağrıyan boğazlarımız olacak. =)

Ad: Ah, tamam =)

Mark: Geçen sefer güzel olmamıştı çünkü saat 2’ydi ve bir çok insan gelmemişti.

Epica Türkiye: Ve bazı atraksiyonlar oldu tabi.. =) Ve Türkiye’deki hayranlarınız için son sözlerinizi alabilir miyiz?

Mark: Güçlü bir sabırları var. Çünkü uzun zaman oldu. Umarım,
bizden bekledikleri herşeyi çalarız. Umarım insanlar performansımızı
severler ve tekrar geleceğiz, tabi ki!